Vitalik Buterin’den Yeni Layer 2 Yol Haritası
Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin, Layer 2 (L2) çözümlerinin güvenliğini, kesinliğini ve ölçeklenebilirliğini artırmaya yönelik çarpıcı bir yol haritası sundu. Bu öneri, Ethereum’un merkeziyetsizlik ve güven minimizasyonu prensiplerini korurken, aynı zamanda ölçeklenebilirliği desteklemeyi hedefleyen esnek ve çoklu kanıt sistemini içermektedir.
Ethereum’un Yeni Layer 2 Yol Haritası
Buterin’in teknik çerçevesinin merkezinde “2-of-3” modeli yer alıyor. Bu yenilikçi sistem, üç farklı kanıt türünü bir araya getiriyor: optimistik, sıfır bilgi (ZK) ve güvenilir yürütme ortamı (TEE) kanıtlayıcıları. Bir işlemin kesinleşmesi için bu kanıtlardan en az ikisinin aynı fikirde olması gerektiği belirtiliyor. Bu yaklaşım, tek bir kanıt yöntemine güvenmenin getirdiği riskleri önemli ölçüde azaltarak, hız, dayanıklılık ve merkeziyetsizlik arasında pragmatik bir denge sağlıyor.
Buterin, özellikle sıfır bilgi sistemlerinin olgunlaşmasıyla birlikte çeşitlendirmenin önemine dikkat çekti. ZK rolluplarında ortak kod kullanımının, hataların tüm uygulamalara yayılmasına neden olabileceğini ve bu durumun sistemik riskleri artırabileceğini ifade etti. 1kxnetwork araştırma ortağı Wei Dai ise, “Bu model, rollupların kesinliğinin ZK kanıtlaması kadar hızlı olmasını sağlarken, aynı zamanda ZK sistemindeki güvenilirlik hatalarından korunmasını da sağlıyor.” şeklinde yorumda bulundu.
Aşama 2 Rolluplar
Buterin’in yol haritası, “Aşama 2 rolluplar” olarak adlandırdığı yeni nesil rollupların gereksinimlerini de kapsıyor. Bu rolluplar, neredeyse anlık onaylar, yüksek kesinlik sağlarken, yarı güvenilir ortamlarda bile güçlü hata direnci sunacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca, Ethereum’un 30 günlük yükseltme gecikmesi kuralına uyarak geçişler sırasında ağın istikrarını korumayı sürdürecekler.
Buterin’den Açık Kaynak Fonlaması Çağrısı
Ölçeklenebilirlik konusunun yanı sıra Buterin, kripto topluluğunun geliştirme fonlamasına yaklaşımında kültürel bir değişim yapılması gerektiğini de savunuyor. Bir blog yazısında, “kamusal mal fonlaması” kavramının yerine “açık kaynak fonlaması” modeline geçilmesini önerdi. Buterin, “kamusal mal” teriminin politik ve sosyal olarak yüklenmiş bir hale geldiğini ve genellikle etkiden ziyade algıyı ön planda tutarak kullanıldığını belirtti.
“Kamu malı teriminin sosyal manipülasyona açık olmasının büyük bir nedeni, bu terimin tanımının kolayca genişletilebilmesidir.” ifadelerini kullandı. Kamusal mal fonlamasının, topluluk politikalarını ustalıkla yönetenleri gerçek değer yaratanlara tercih etme eğiliminde olduğunu vurgulayan Buterin, bunun yerine şeffaflık, iş birliği ve daha geniş ekosisteme gerçekten fayda sağlayan araçların geliştirilmesini destekleyen açık kaynak fonlamasının önemine dikkat çekti.
Açık Kaynak Projeleri Destekleme Hedefi
Buterin’e göre amaç, herhangi bir açık kaynak projesini rastgele fonlamak değil, insanlık için maksimum değer yaratan projeleri desteklemek olmalıdır. Bu yaklaşım, onun sürdürülebilir, topluluk odaklı bir blok zinciri altyapısı vizyonuyla da uyum göstermektedir. Buterin’in önerileri, Ethereum ağının ölçeklenebilirlik çabalarının teknik yönünü ve fonlama stratejilerinin felsefi temellerini yeniden şekillendirebilir. Bu durum, ağın merkeziyetsizlik, güvenlik ve kamusal yarar konusundaki uzun vadeli taahhüdünü güçlendirebilir.