İçerik
Serimizin dördüncü bölümünde, yatırım ve karar alma süreçlerimizde önemli roller oynayan üç psikolojik kestirme yolundan bahsedeceğiz: dayanak noktası (çapalama), temsil edicilik ve ulaşılabilirlik. Bu kavramlar, bireylerin karar verme süreçlerini nasıl etkilediğini anlamamıza yardımcı olacaktır.
Dayanak noktası ya da çapalama, bir sayı, değer ya da durumun referans noktası olarak kullanılması ve kişilerin bu referansa dayanarak sonraki tahmin ve değerlendirmelerinde kararlarını etkilemesine denir. Örneğin, bir ürünün fiyatı başlangıçta 1000 TL olarak sunuluyor ve sonra 500 TL’ye düştüğünde, bu durum size oldukça cazip gelebilir. Ancak aynı ürün, başka bir markette doğrudan 500 TL olarak sunulursa, bu kez ürün pahalı olarak algılanabilir. İşte bu durum, bir soru ya da bilgi ile önceden verilen bir referansın (çıpanın) kişilerin tahminlerini yanıltma potansiyelini gösterir.
Kripto piyasalarında, analistler tarafından yapılan fiyat tahminleri, yatırımcılar üzerinde çapalama etkisi yaratabilir. Örneğin, bir analistin X coin’inin 1 dolardan 10 dolara çıkabileceğini belirtmesi, yatırımcıların işlem alma ve sürdürme motivasyonlarını etkileyebilir. Burada iki farklı senaryo ortaya çıkabilir:
Görüldüğü üzere, başkalarının verdiği değerler bizim için referans noktası olabilmekte ve yatırım kararlarımızı etkileyebilmektedir. Üstelik, rastgele bir şekilde verilen sayılar bile kararlarımızı ve beklentilerimizi etkileyebilir. Bu etkinin, uzman kişiler tarafından sağlandığında daha güçlü olduğu, Halo etkisi olarak adlandırılan bir durumdur. Dolayısıyla, bir yatırımcı olma hedefindeysek, fiyat tahminlerimizi kendi başımıza oluşturmak ve kademeli alım veya satım gibi stratejileri alışkanlık haline getirmek önemlidir.
Temsil edicilik, insanların yaptıkları tahmin ve değerlendirmelerde, bir kişinin, nesnenin veya olayın belirli özelliklerinin daha önceki benzer örneklere ne kadar yakın olduğunu esas almasına denir. Kişiler, ilgili kişi, nesne veya olayların kafalarındaki imajlarla uyuşma oranına (temsil edicilik) bakarlar. Kripto piyasalarındaki yeni projeler genellikle önceki boğa dönemindeki projeler gibi yüksek kazanç vaadiyle ortaya çıkmaktadır. Örneğin, PEPE’nin “Yeni DOGE” olarak adlandırılması, temsil edicilik kestirme yolunun bir örneğidir. Yatırımcılar, her iki projeyi de “meme figürü” olmaları açısından değerlendirirler ve yeni gelen bir yatırımcı, “kedili-köpekli coinler çok yürüyor” diyerek bu yılın yeni trendine yönelir.
Benzer şekilde, günümüzde yapay zeka projeleri de dikkat çekmektedir. Kişiler, yapay zeka projelerinin büyük kazançlar getirdiğini gözlemleyerek, önceki projelerden yola çıkarak yeni RENDER veya FET’i aramaktadır. Solana ağı gibi platformlarda, “meme” projeleri her gün yeni coinlerle gündeme gelmektedir. Örneğin, son dönemde popüler olan PNUT isimli coin, yatırımcılarını büyük kazançlara ulaştırmıştır. Yatırımcılar şimdi de yeni “PNUT”ı aramakta ve yeni hikayelere tutunmaya çalışmaktadır. Kripto piyasalarında bu tür hikayelerin sayısı oldukça fazladır ve yalnızca coin’lere bakmak yeterli değildir; “kedili-köpekli” bir coin alıp yüksek kazanç elde ettiğini söyleyen birisi, benzer bir başarıyı kendi hayatında da gerçekleştirebileceği hissiyatını yaratır.
Ulaşılabilirlik, yakın zamanda yaşadığımız ve aklımıza daha kolay gelen, hafızamızda yer etmiş dikkat çekici olayların, durumların veya vakaların diğerlerinden daha yaygın ve önemli olduğunu düşünmemize yol açan bilişsel bir yanlılıktır. Bu yanlılık, kararlarımızı etkileme potansiyeli oldukça yüksektir. Aşırı açgözlülük dönemlerinde olumlu örneklerin, aşırı korku dönemlerinde ise olumsuz örneklerin daha çok akla gelmesi, bu konuya en iyi örnektir (örneğin, Bitcoin Korku ve Açgözlülük Endeksi). Aşırı korku dönemlerinde yatırımcılar “Al” tuşuna basmakta zorlanırken, aşırı açgözlülük dönemlerinde bu tuşa kolayca basabilmektedirler. “Sat” tuşuna basamadıkları için yüksek maliyetlerle pozisyonlarını korumak zorunda kalmaları da başka bir örnektir.
Son dönemlerde, kripto borsalarında birçok coin’in yüzde 50, yüzde 60 hatta yüzde 70 oranında değer kaybetmesine rağmen, bazı coin’lerin 3x-5x kazanç sağlaması, yatırımcıların önceki olumsuz süreçleri unutarak “Ya benim aldığım da yarın artarsa?” şeklinde düşünmelerine yol açmaktadır. Bu durum, kişilerin geçmiş hikayeleri ve batma senaryolarını yok sayarak daha fazla riskli eyleme girişmelerine neden olmaktadır.
Bilişsel yanlılıklarla ilgili bu yazı serimizden çıkaracağımız ders, aslında düşündüğümüz kadar rasyonel varlıklar olmadığımız ve çevremizde bizi etkileyen birçok unsurun olduğu gerçeğidir. Evrimsel süreçte hayatta kalabilmek için birçok beceri kazandık ve bazılarından vazgeçtik; ancak hâlâ geçmişten kalan yanlılıklar ve eğilimler taşıyoruz. Şu anda işimize yaramıyor gibi görünen ve günlük hayatımızda duygu, düşünce ve davranışlarımızı etkileyen bu psikolojik yanlılıkları tanıyıp değiştirmeye çalışmak, daha doğru kararlar almamızı ve manipülasyonlardan, piyasalardaki oynaklıklardan korunmamızı sağlayacaktır. Nasıl düşündüğümüzü ve nasıl karar verdiğimizi anlamaya çalışmak, bizi ticaret ve yatırım hayatında öne çıkaracaktır.
GRIFFAIN Coin, yapay zeka ve blockchain teknolojilerinin birleşimiyle geleceğin finansal sistemine yön veriyor. Yenilikçi çözümlerle…
Thena (THE Coin) nedir? Geleceği ve potansiyel fırsatları hakkında kapsamlı bir inceleme. Kripto para dünyasında…
Hamster Kombat, TON üzerinde devrim niteliğinde bir Layer-2 ağı başlatarak kullanıcılarına daha hızlı ve düşük…
Güney Kore'deki siyasi kriz, Bitcoin piyasasında dalgalanmalara yol açıyor. Bu durumun kriptopara yatırımcıları üzerindeki etkilerini…
Shiba Inu geliştiricisi, kripto dünyasında yeni bir heyecan yaratan TREAT Token'ı duyurdu. Bu yenilikçi token,…
BGB Token, XRP ve Shiba Inu'da piyasa hareketliliğini keşfedin. Fiyat analizleri, güncel gelişmeler ve yatırım…