Kripto paralar dünyayı kasıp kavuruyor. Satoshi Nakamoto isimli meçhul kişi veya kişilerin merkeziyetsiz ve dijital para hayaliyle dünyaya duyurdukları bu fikir son birkaç yılda çıtayı epey yükseltti. Sadece Bitcoin değil, bu fikirden ilhamla piyasa sürülen pek çok farklı coin de borsalarda alınıp satılıyor.
Bendeniz kripto paraların, özellikle de finansal özgürlük söz konusu olduğunda, bir yatırım aracından fazlası olduğuna inananlardanım.
Fakat bir nesneyi para yapan en önemli özelliklerden biri de hem alıcı hem de satıcı tarafında kabul gören bir nesne olması.
Geleneksel para birimlerini konuştuğumuzda üç aşağı beş yukarı piyasaya yayılmasının yolları bellidir. Merkez bankası tarafından belirli bir rezerv, genellikle de altın rezervi baz alınarak basılan bu paralar devletler eliyle, mesela memurlara maaş olarak yahut bankalar eliyle kredi kullanımı gibi yollarla piyasaya sürülürler.
Peki konu kripto paralar olduğunda bunu yaygınlaştırmak nasıl mümkün oluyor? Aslında birden fazla yöntemden söz etmek mümkün. Bitcoin ve benzerleri bu kripto paraları belirli seviyedeki bir matematik probleminin madenciler olarak bilinen (miner) kişiler tarafından çözülmesi sonucunda ödül olarak dağıtılıyorlar. Böylece bu kripto paralar piyasaya yayılmış oluyor.
Örneğin an itibariyle Bitcoin’de bir bloğu işleyen madencilere dağıtılan rakam 12.5 coin, bu yakın bir zamanda 6.25 coin’e düşecek. Bir Bitcoin’in değerinin an itibariyle 7 bin 440 dolar yani 44 bin 265 TL olduğu düşünülürse madenciler epey kazanıyor, diyebiliriz. Fakat çözülmesi gereken problemin güçlüğü her gün artıyor, dolayısıyla madenciler bu işe daha fazla kaynak yatırıp daha güçlü donanımlara sahip olmak zorundalar. Üstelik madenciler artık tekil makineler değil, yüzlerce makineyle bu problemleri dağıtık bir şekilde çözüyorlar. Bu işlemler sonucunda sarf edilen muazzam elektrik de cabası.
Bu mekanizmaya PoW yani Proof of Work deniyor. Yakın bir tarihte Ethereum (başka bir blockchain platformu) PoW yerine Proof of Stake olarak bilinen fikirbirliği algoritması ile dağıtımı gerçekleştirecek.
Yine AirDrop olarak bilinen başka bir yöntem ile platformlar üyelerine geliştirdikleri kripto parayı yaygınlaştırmak adına bol keseden dağıtabilirler. Örneğin birkaç ay önce Keybase firması her biri 20 dolar değerindeki Stellar Lumens (XLM) coinleri binlerce üyesine dağıttı.
Kripto paraların bir yatırım aracından gerçek bir takas değerine dönüşmesi gerçek hayatta insanların karşılaştıkları problemleri çözebilme yetenekleriyle doğru orantılı. Örneğin birkaç hafta önce bu köşede BAT (Basic Attention Token) olarak bilinen bir token’ı tanıtmış, Brave isimli internet tarayıcısının reklam gelirlerinin yüzde 55’ini bu tokenlar üzerinden kullanıcıları ile paylaştığını; aynı zamanda içerik üreticileri için de yeni bir destek modeli yaratarak web’e eski itibarını yeniden kazandırmayı hedeflediklerini yazmıştım.
Bu köşede değerli fikirleri insanlarla paylaşmaya çalışıyorum. Brave hakkındaki yazımın yayımlanması üzerinden çok geçmeden, kripto paralara gerçek bir değiş tokuş aracı hüviyeti kazandıracak başka bir proje ile tanışma fırsatı buldum. Sıkı durun, üstelik ülkemiz gençlerinin geliştirdiği, dünya kripto para borsalarında da teveccühe mazhar olmuş bir proje.
TrueFeedBack firması 28 Eylül tarihinde büyük serüvenine başladı. Fikir babası ise Mihraç Cerrahoğlu. Firma CEO’su Ahmet Emre Yılmaz yönetiminde faaliyetlerine devam eden projenin ardında 50 kişilik bir teknik ekip var.
TrueFeedBack kamuoyu yoklamalarında araştırmacıların en doğru katılımcı kitlesine ulaşmalarına yardım ederken, bu yoklamalara katılan kullanıcıları da kendi geliştirdikleri bir token olan TFB Token ile ödüllendiriyor. TrueFeedBack; araştırmacıları, araştırmalarına en uygun demografik kitle ile buluştururken, katılımcıların da bir geribildirim ya da kamuoyu araştırmasına katılıp, araştırmaya katkı verdikten sonra sordukları en önemli soruyu da cevaplamış oluyorlar: Benim bundan kârım ne olacak?
Katılımcılara katıldıkları anket karşılığında dağıtılan bu TFB’ler böylece piyasa ile de buluşmuş oluyor. Platform kullanıcıları dilerlerse cüzdanlarında biriken TFB tokenlarını diğer kripto para birimlerine, ya da dolar’a TFB Token’ı destekleyen kripto para borsaları üzerinden çevirebiliyorlar.
Sadece anket katılımı değil, kullanıcılar, coğrafi lokasyonuna göre firmalar tarafından kendilerine atanmış “gizli müşteri” görevlerini de icra ederek, firma ve şubeleri denetleyip, geri bildirimde bulunarak ödüllendiriliyor.
Geleneksel kamuoyu yoklamalarının en iyi ihtimalle 1 haftada ulaştığı kitleye, 1 günde ulaşabilmeyi mümkün kılan platform’un an itibariyle 12 bin kullanıcısı mevcut. Ekim ayında faaliyetlerine başladıklarını düşünürsek hiç de fena bir rakam değil.
Bugünkü piyasa değeri 3 milyon 300 bin dolar olan 10 milyar token miktarı/arzı bulunan TFB Token’ın an itibariyle 2.2 milyarı dolaşıma girdi bile.
Başlangıçta 360 bin dolarlık bir güven fonu ile operasyonlarına başlayan TrueFeedBack dünyaca ünlü Idex ve Güney Kore merkezli BitHumb Global’de işlem görüyor. TFB ayrıca Idex’de ABD vatandaşlarının satın alabildiği 16 token arasında listeleniyor.
Bu tablo tabii ki hepimize gurur veriyor.
TrueFeedBack hem kamuoyu yoklaması yapan kuruluşlar için hem de bu yoklamalara katılanlar için bir kazan-kazan yöntemi sunuyor.
Geçtiğimiz günlerde topluluk yöneticisi Sinan Büyükkal ile yaptığım görüşmede benim için çok değerli olan bir soruyu sordum.
Akademik araştırmalar için yani akademi dünyasından uygulama potansiyelini kullanmak isteyen araştırmacılar için ayrılmış bir fonunuz var mı?
Tabii ki evet!
True Feedback, kamuoyu çıkarı olan projelerde akademisyenlere platformu ücretsiz kullanım imkânı sunuyor.
Uygulama üzerinden birkaç hafta önce yapılan ankette “Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirdiniz?” sorusu ile 1.000 katılımcının nabzı ölçüldü Sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı. Kararsız kitlenin bu pazar gerçekleşecek bir seçimi önde götüreceği, yeni kurulacak partilerin siyasi yelpazedeki yeni konumları TrueFeedBack’in çektiği değerli bir Türkiye fotoğrafı.
Uygulamanın bu potansiyelinden olsa gerek, siyasi partiler projeyi yakın markaja almış durumda.
TrueFeedBack firmasının merkezi şu an Estonya’da, fakat çok yakında Türkiye’nin Silikon Vadisi olacağı nazarıyla bakılan Konya Teknokent’e taşınıp faaliyetlerine buradan devam edecekler.
Akıllı telefon kullanıcıları hem Google Play Store hem de App Store’dan TrueFeedBack uygulamasına ulaşabilir. Hem uygulama üzerinden anket ve görevlere katılıp, hem de başka kullanıcıların sisteme kayıt olması için refere ederek TFB token kazanabilirler.
Topluluk yöneticisi Sinan Büyükkal’a TrueFeedBack’in 2020 hedeflerini de sordum.
Platformun daha çok kamuoyu yoklamasında kullanılması ve katılımcıların her birine emekleri karşılığında aylık en az 100 TL’lik bir gelir sağlayabilmek.
Uluslararası arenada yüzümüzü ağartan TrueFeedBack’in tüm emekçilerine teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Elon Musk'ın D.O.G.E. Planı ile Dogecoin'in yükselişini keşfedin. Kripto para dünyasındaki bu heyecan verici gelişmeler,…
Peanut the Squirrel (PNUT) Memecoin'da düşüş trendlerini ve gelecekteki beklentileri keşfedin. Piyasa analizleri ve yatırım…
Robinhood, Avrupa'daki kullanıcılar için Ethereum staking hizmetini tanıtarak kripto para dünyasında önemli bir adım attı.…
Shiba Inu (SHIB) fiyat analizi ve piyasa durumu hakkında güncel bilgiler edinin. SHIB'in son trendleri,…
LayerZero (ZRO) analizi ile Bitcoin'deki düşüşün ardındaki nedenleri keşfedin ve potansiyel rallinin ne zaman başlayabileceği…
Fas'ta kripto paralar için yeni yasa tasarısı ve CBDC çalışmalarıyla dijital finans dünyasında önemli adımlar…