Jerome Powell: Federal Rezerv Başkanı ve Ekonomik Politikaları

Jerome Powell: Federal Rezerv Başkanı

Jerome Powell, Amerika Birleşik Devletleri’nin merkez bankası olan Federal Rezerv Sistemi Yönetim Kurulu’nun (Fed) başkanıdır. 5 Şubat 2018 tarihinde Janet Yellen’ın görev süresinin sona ermesinin ardından bu pozisyona atanmıştır. Powell, başkanlık görevine başlamadan önce Barack Obama ve Donald Trump dönemlerinde Federal Rezerv yönetim kurulu üyesi olarak önemli bir rol oynamıştır.

Jerome Powell Biyografisi

Jerome Powell, 1953 yılında Washington, D.C.’de dünyaya gelmiştir. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak Maryland, Chevy Chase’de büyümüştür. Babası, sendika müzakerelerinde çelik şirketlerini temsil eden bir avukat, annesi ise Cumhuriyetçi Ulusal Komite’de yarı zamanlı çalışan bir matematikçi ve istatistikçidir. 1985 yılında Elissa Leonard ile evlenmiş ve bu evlilikten üç çocukları olmuştur. Eğitim hayatına Princeton Üniversitesi’nde siyaset bilimi alanında lisans derecesi alarak başlamış, ardından Georgetown Üniversitesi’nden hukuk diploması elde etmiştir. Georgetown Hukuk Dergisi’nin baş editörü olarak görev yapmıştır.

Jerome Powell Kariyeri

• 1975: Siyaset alanında lisans derecesi, Princeton Üniversitesi
• 1979: J.D. (Hukuk Doktoru), Georgetown Üniversitesi
• 1990-1992: Başkan George H.W. Bush döneminde Hazine Bakanlığı yardımcı sekreteri
• 1992-1993: Hazine Müsteşarı
• 1997-2005: The Carlyle Group’ta ortak
• 2012-Günümüz: Federal Rezerv Yönetim Kurulu Üyesi
• 2018-Günümüz: Federal Rezerv Başkanı

Federal Rezerv (Fed) Başkanı Olarak Jerome Powell

Jerome Powell, 2018 yılında Fed’in başına geçtiğinde, 1940’lardan bu yana en zengin Fed başkanı olarak dikkat çekmiştir. Net servetinin 19,7 milyon ila 55 milyon dolar arasında olduğu tahmin edilmektedir. Faiz oranlarını artırmak gibi politikaları sürdürmesi bekleniyordu. Powell, Janet Yellen döneminde 2007-2008 mali krizinden sonra uygulanan sıfıra yakın oranlardan beş kez faiz artırılmıştır. Ancak, Powell’ın faiz oranlarını artırma çabaları, dönemin Başkanı Donald Trump’ın karşıt görüşleriyle sık sık çelişmiştir. Göreve başlamasının hemen ardından, 0,25 puanlık ilk faiz artışını denetlemiştir. Trump, Powell’ı faiz oranlarını artırdığı için eleştirmiş ve bunun ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyeceğini savunmuştur. Powell ise, faiz artışlarının enflasyonu kontrol altında tutmak ve uzun vadeli ekonomik istikrar sağlamak için gerekli olduğunu belirtmiş, istifa etmeyeceğini vurgulamıştır.

2022-2023 yıllarında, enflasyonu düşürmek amacıyla Fed, harcamaları yavaşlatmak ve enflasyonu kontrol altına almak için 15 ayda faiz oranlarını 10 kez artırmıştır. Bir yıl sonra, fiyatların yıllık yüzde 2’den biraz fazla artmasıyla birlikte, Jerome Powell, Fed’in enflasyonu azaltmadaki ilerlemesi konusunda temkinli bir yaklaşım sergilemiştir. Tüketicilerin hala yüksek fiyatların etkilerini hissettiğini ifade etmiş ve insanların güvenini yeniden kazanmasının zaman alacağını dile getirmiştir. Trump’ın 2024 başkanlık seçimlerindeki zaferinin ardından Powell ile Trump arasında yine gerginlikler baş göstermiştir. Powell, bir basın toplantısında seçim sonucunun yakın vadede faiz kararları üzerinde “hiçbir etkisi” olmayacağını belirtmiştir. İstenirse istifa edip etmeyeceği sorulduğunda ise “Hayır” yanıtını vermiş ve başkanın onu görevden alma yetkisinin “yasalar uyarınca izin verilmediğini” ifade etmiştir.

Jerome Powell ve Kripto Paralar

Jerome Powell, değişmeyen faiz oranlarını duyurduktan sonra düzenlenen bir basın toplantısında kripto paralar konusuna da değinmiştir. Powell, bankaların güvenli ve sağlam bir şekilde yapıldığı sürece müşterilerine kripto para hizmetleri sunabileceğini dile getirmiştir. “Yeniliğe karşı değiliz ve bankaların düzenleme ve denetimle ilgili olabilecek aşırı riskten kaçınma nedeniyle tamamen yasal olan müşterileri işten çıkarmasına neden olacak eylemlerde bulunmasını istemiyoruz” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), bankaların müşterilerine kripto para hizmetleri sağlamayı düşündüklerinde aldıkları incelemeleri vurgulayan mektuplar yayınlamıştır. Bu bağlamda, birçok durumda duraklamaların yaşandığı ve asla onay verilmediği belirtilmiştir.

Fed’in 29 Ocak’taki faiz kararının ardından kripto piyasasında olumlu bir hava oluşmuş, Bitcoin (BTC) yüzde 2,6 değer kazanarak 105 bin dolardan işlem görmeye başlamıştır. Bu süreçte yalnızca Bitcoin değil, altcoin’ler de önemli bir yükseliş göstermiştir.