İçerik
Uluslararası Para Fonu (IMF) Kripto Varlıkları Yeniden Sınıflandırıyor
Uluslararası Para Fonu (IMF), kripto varlıkların dünya genelindeki artan etkisini göz önünde bulundurarak, ödemeler dengesi standartlarını güncelledi. Yeni yayımlanan Ödemeler Dengesi El Kitabı, Yedinci Baskı (BPM7), Bitcoin gibi kripto paraların artık üretilmeyen finansal olmayan varlıklar olarak sınıflandırıldığını belirtiyor. Bunun yanı sıra, belirli tokenler öz sermaye varlıklarına benzer şekilde ele alınıyor.
IMF Tarafından Yapılan Düzenleme Kripto Paralara Neler Getiriyor?
IMF’nin yeni çerçevesi, dijital varlıkları değiştirilebilir (fungible) ve değiştirilemez (non-fungible) tokenlar olarak iki ana kategoriye ayırıyor. Bu ayrım, varlıkların belirli yükümlülükleri olup olmadığına göre daha fazla detaylandırılıyor:
- Yükümlülüğü Olmayan Tokenler: Bitcoin gibi, muadil bir yükümlülüğü bulunmayan kripto varlıklar, üretilmeyen finansal olmayan varlıklar olarak kabul ediliyor ve sermaye hesabında ayrı bir kalem olarak kaydediliyor.
- Yükümlülüğü Olan Stablecoin’ler: Stabil coinler, belirli yükümlülüklerle desteklendiği için finansal araçlar olarak değerlendiriliyor.
Uygulamada, Bitcoin gibi varlıkları içeren sınır ötesi kripto akışları, sermaye hesaplarına üretilmeyen varlıkların edinimi veya elden çıkarılması olarak kaydedilecektir.
Ethereum ve Solana Gibi Tokenlerin Durumu
Ethereum veya Solana (SOL) gibi belirli bir protokole veya platforma ait tokenler, eğer sahipleri farklı bir ülkede ikamet ediyorsa, finans hesabı kapsamında öz sermaye benzeri varlıklar olarak sınıflandırılabilir. Örneğin, Birleşik Krallık’taki bir yatırımcı, ABD’den ihraç edilen Solana tokenlerini elinde bulunduruyorsa, bu pozisyon geleneksel yabancı öz sermaye yatırımlarıyla paralel olarak “öz sermaye kripto varlıkları” olarak kaydedilecektir. IMF, bu tür varlıkların kriptografik yapısına rağmen, mülkiyet hakları açısından standart öz sermaye ile karşılaştırılabilir olduğunu vurgulamaktadır.
Staking Ödülleri ve Doğrulama Hizmetleri
IMF, staking ve getiri sağlayan kripto faaliyetlerinin karmaşıklığını da ele alıyor. Staking yoluyla elde edilen ödüllerin, öz sermaye temettülerine benzer şekilde değerlendirilebileceğini belirtiyor. Bu tür gelirlerin, holdingin büyüklüğüne ve amacına bağlı olarak cari hesap geliri altında kaydedilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Kılavuz, makroekonomik istatistikleri derleyen ülkeler için dijital varlıkların ve ilgili hizmetlerin ekonomik etkisine ilişkin görünürlüğü artırmayı amaçlayan kavramsal bir değişim getiriyor. Madencilik veya stake etme gibi kripto varlık transferlerinin doğrulanmasını içeren işlemler, hizmet üretimi olarak değerlendirilecek ve bilgisayar hizmetleri ihracat ve ithalatına eklenecektir.
BPM7 el kitabı, 160’tan fazla ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen küresel istişareler sonucunda geliştirilmiştir. Ayrıca, önümüzdeki yıllarda resmi istatistiklere rehberlik etmesi beklenmektedir. Uygulama yargı yetkisine göre farklılık gösterecek olsa da, IMF’nin bu hamlesi, kripto varlıkların makroekonomik öneminin standartlaştırılmış ve küresel olarak karşılaştırılabilir bir formatta tanınmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.