ABD Temyiz Mahkemesi’nden Coinbase’e Önemli Düzenleme Kararı

ABD Temyiz Mahkemesi’nden Coinbase’e Yönelik Önemli Karar

Investing.com – ABD Temyiz Mahkemesi, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC), Coinbase’in kripto para piyasası için özel düzenlemeler talep etmesine yönelik reddetme kararına açıklık getirmesini istedi. Mahkeme, SEC’nin bu talebe yanıt vermemesi durumunu “keyfi ve kaprisli” olarak değerlendirdi. Ancak mahkeme, SEC’nin bu kuralları oluşturma yükümlülüğünde bulunmadığını da vurguladı.

Coinbase, 2022 yılında SEC’den kripto sektörüne yönelik daha net rehberlik talep etmiş, fakat bu isteği SEC tarafından geri çevrilmişti. SEC Başkanı Gary Gensler, mevcut düzenlemelerin zaten kripto varlıklarına uygulanabilir olduğunu savunmuştu.

SEC’nin Kaynak Yönetimi Savunmasına Mahkeme Yorumu

SEC, kaynak yönetimi gerekçesiyle yeni düzenlemeler oluşturma zorunluluğunu reddederken, mahkeme bu gerekçenin daha iyi ve kapsamlı bir şekilde açıklanması gerektiğine dikkat çekti. Mahkeme, kaynak tahsisinin bir denetimden kaçma aracı olarak kullanılamayacağını ifade etti. Öte yandan, Coinbase’in mevcut düzenlemelerin kripto varlıkları için uygun olmadığını öne sürerek, “yorum ve bildirim süreci” gibi bir yöntemin tek alternatif olduğu iddiası mahkeme tarafından ikna edici bulunmadı.

Yargıcın Dikkat Çekici Yorumu ve Coinbase’in Tepkisi

Mahkeme kararının yanı sıra, Yargıç Stephanos Bibas, SEC’nin eski düzenlemelerinin yeni teknolojiye uyum sağlamakta yetersiz kaldığını belirtti. Bibas, SEC’nin kripto şirketlerini mevcut düzenlemelere uymadıkları gerekçesiyle dava ederken, nasıl uyacaklarını açıklamamış olmasını “anayasaya aykırı bir sorun” olarak nitelendirdi. Coinbase’in Baş Hukuk Sorumlusu Paul Grewal, mahkeme kararını spor terimleriyle yorumlayarak, “Sarı kart göstermek yetmez, nedenini ve sonrasını da açıklamanız gerekir.” ifadesini kullandı.

SEC, mahkeme kararını incelediğini ve bir sonraki adımları hakkında değerlendirmelerde bulunduğunu açıkladı. Bu dava, SEC’nin Grayscale’in spot Bitcoin ETF başvurusunu reddetme kararının ardından, SEC’e yönelik ikinci önemli yasal itiraz niteliğini taşıyor.