İçerik
Birkaç ABD kanun yapıcısı, stablecoin’leri menkul değerler olarak sınıflandırmayı düşünüyor. Ulusal para birimlerinin desteklendiği tek bir token yerine, Libra’nın çıkışı ile değeri sabitlenmiş stablecoin’leri benimsemeyi düşünüyorlar; fakat önerilen kripto projesi başka bir düzenleyici engeliyle karşı karşıya kalabilir.
Bu arada yasayı destekleyen milletvekilleri, stablecoin’lerin, ABD tüketicilerini korumak için menkul kıymetler olarak sınıflandırılması gerektiğini söylüyor. Eğer tasarı kabul edilirse, Libra gibi stablecoin projeleri, katı ABD menkul kıymetler düzenlemeleri kapsamına girecek.
Tasarıyı eleştirenler, bu tür bir önlemin yalnızca yeni gelişen dijital dünyada ABD’nin etkisinin azalmasına sebep olacağını belirtti. Bazı yorumcular, uzun uzun zamandır beri ABD’deki kripto ve blockchain alanındaki ürpertici düzenleyicilik seviyesini suçladı.
Libra, önerilen stablecoin projesinin ticari bir eşya olduğunu savunuyor. Kurum, ödeme sisteminin geliştirilmesiyle ilerliyor; testnetinin durumu hakkında güncellemeler yayınladı ve şimdiye kadar gerçekleştirilen işlemleri detaylandırdı.
ABD’li milletvekilleri, yönetilen stablecoin’lerin menkul değer olarak sınıflandırılmasını istiyor
Daha önce, iki Teksas temsilcisi –Lance Gooden ve Sylvia Garcia- stablecoin’lerin menkul kıymetler olarak sınıflandıracak bir yasa tasarısı önermişti. “2019 Yönetilen Stablecoin Menkul Değerler Yasası” olarak adlandırılan tasarı, iki parti tarafından da desteklenmişti. Libra gibi stablecoin projeleri için daha büyük bir düzenleyici yük getirebilirdi. Temsilci Garcia şöyle söyledi:
“Libra gibi yönetilen stalecoin’ler, açıkça görülüyor ki, mevcut yasalar altında menkul kıymetlerdir. Bu yasa, herhangi bir belirsizliği ortadan kaldırmak için tüzüğü basitleştiriyor.”
Projeye destek olan Temsilci Gooden ise, Kongre’nin kripto paralar ve dijital alan için yasal düzenlemelerin şekillendirilmesine önderlik etmesi gerektiğini dile getirdi. Gooden’a göre, “Özellikle şu sıralar “Stablecoin’e uygulanacak düzenleyici çerçevenin netleştirilmesi Kongre’nin sorumluluğunda, özellikle şu anda ana akım kurumlar tüketicilere stablecoin öneriyorken.”
Görünüşe göre milletvekili, stablecoin’leri menkul kıymetler olarak almak ve tüketicilerin korunmasını sağlamak için çaba gösteriyor. Fakat bu tür bir hareket, ABD menkul kıymetler yasaları raporlama ve uyumluluk gerektirdiğinden; stablecoin’lerin üzerindeki düzenleyici yükünü arttırır.
Libra’nın Yorumu
Cointelegraph, Libra’yla iletişime geçti ve kurumun politika ve iletişim başkanı şöyle belirtti:
“Sorumlu finansal hizmetlerin yenilikçiliği ve düzenleyici gözetimin rekabet halinde olmadığını savunuyoruz. Libra ödeme sistemi, günümüzün ağ sınırları içerisindeki milyarlarca insanı güçlendirebilecek bir ödeme altyapısı olarak hizmet vermek için sıfırdan tasarlanmıştır. Libra coin, anında ödeme yapmayı sağlayan, düşük friksiyonlu ve güvenilir bir vekil sistemidir. “
Libra projesinin ne tür token kullanacağı belirsizliğini koruyor. Ekim 2019’da, kurum, fiata sabitlenmiş bir stablecoin oluşturmak için ulusal para birimleri tarafından desteklenen tek bir token oluşturma planlarından vazgeçebileceğini ima etti.
Kongre öncesi tasarı, batı ülkelerindeki stablecoin’lerin önüne sıkı bir şekilde düzenleyici engeller getirmek isteyen trendi temsil ediyor. ABD’deki bazı düzenleyici kurumlar ve G-20 gibi uluslararası kuruluşlar, stablecoin’ler hakkındaki endişelerini dile getirdiler.
Libra için başka bir düzenleyici engel
Tasarı kabul edildiğinde, ABD’deki Libra projesinin önüne bir engel olarak çıkabilir. Kripto ve blockchain hukuk uzmanı Max Ambrose, önerilen tasarının Libra’ya ne kadar büyük bir yük olabileceğini vurguladı:
“Libra’nın, tamamen kaçmayı umduğu SEC’in dayattığı önemli yasal gereklilikleri takip etmesi gerekecek. Bu yasal gereklilikler, hukuksal maliyetleri arttıracak ve Libra, SEC ve milletvekillerinin çizeceği belli sınırlar dahilinde çalışması gerektiğinden Libra’nın yatırımla sayısız meselede eli kolu bağlı olacak.”
Ambrose’a göre, Libra’dan istenilen uyumluluk meselesi o kadar büyük olacak ki “tasarı, Libra’nın çalışmasını ABD’de tamamen engelleyebilir”, ancak böyle bir olasılık kurumun yerel düzenlemelere uymayı seçip seçmemesine bağlı olacak:
“Libra’nın menkul değer olmadığı iddiası bile, ABD menkul kıymetler yasa ve yönetmeliklerine tabi olmaları durumunda karşılaşacakları zorlukların bir kanıtı”
Kripto ve blockchain koruma fonu şirketi olan BitBull Capital’in CEO’su Joe DiPasquale de, ABD’de menkul kıymetler olarak sınıflandırılmasının Libra’nın ülkedeki işlevine zarar verebileceğine işaret ediyor. Libra’nın ABD’deki esnekliğinin sınırlanacağına dikkat çekiyor.
Bu mesele, ABD’de Libra için tek endişe kaynağı değil: Kasım ayının başlarında, ABD Mali Suçlar Yaptırım Ağı’nın yöneticisi Kenneth Blanco, stablecoin işlemleri yapan işletmelerin hizmet işletmesi olarak kaydolması gerektiğini açıkladı.
Projenin tanıtımının yayımlanmasından bu yana, Libra ülke içinde ve dışında olmak üzere çeşitli düzenleyicilerin ciddi eleştirileriyle karşılaşıyor. Projeye yapılan itirazların büyük bir kısmının Facebook dahiliyetinden dolayı olduğu düşünülse de, son olaylara bakılırsa hükümetin sert duruş sergilemesinin de etkili olduğunu gösteriyor.
Stablecoinler menkul kıymet mi?
Kongre’ye gelen yasa tasarısıyla, stablecoin’lerin menkul kıymet sayılıp sayılmadığıyla ilgili konuşmalar da etrafta dönmeye başladı. Amerika’da, yatırım araçlarını menkul kıymet olarak sınıflandırmak için Howey testi standart alınıyor.
Şimdiye kadar, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, özellikle kripto için başka bir standart oluşturmak yerine Howey testini kullanmayı seçti. Ambrose’a göre Kongre, kripto tokenlarının menkul kıymetler olarak görülüp görülmeyeceğini belirlemek için yasal bir çerçeve oluşturma hakkını saklı tutar. Ayrıca şunları söyledi:
“Kripto parayı bir menkul değer olarak sınıflandırmanın yasal temeli milletvekillerine (Kongre’ye) ve düzenleyici kurumlara (Menkul Kıymetler Borsası Komisyonu (SEC)) bağlıdır. Bu nedenle bu tasarı geçerse, Kongre, kategorileştirme için yasal temellendirme yaratır. Mevcut yasaya göre Libra’nın bir menkul değer olup olmadığı önemsizleşir, çünkü yeni yasaya göre bir menkul değer olarak sınıflandırılır.”
Özetle, Howey Testi, bir yatırım aracını aşağıdaki durumlarda menkul değer olarak sınıflandırır:
Parasal yatırım içeriyorsaYatırım ortak bir işletmedeyseYatırımdan kar beklentisi varsaTeşvikçinin veya üçüncü tarafın çabalarından dolayı kar beklentisi varsa.
Tasarıyı destekleyenler, yönetilen stablecoinlerin yatırım sözleşmeleri oluşturduğunu ve bu nedenle 1933 yılının Menkul Kıymetler Kanunu altında menkul kıymet sayıldığını iddia ediyor. 2019 Kasım’ın başlarında, Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonu (IOSCO), bazı stablecoinlerin menkul kıymet sayılabileceğini beyan etmişti.
IOSCO’ya göre bazı stablecoinler, menkul kıymetlerin tipik özelliklerine sahip. Bu nedenle, bazı düzenleyiciler, menkul kıymetler olarak sınıflandırma yapılmasının doğru olacağını savunuyor.
Ancak düzenleyiciler ve milletvekilleri tüketici koruma yasalarında göz önünde bulundurmak zorundayken, Libra, dijital varlık alanının genişlemesinin engellenmemesi gerektiğini savunuyor. Libra’nın başkan yardımcısı Disparte şöyle söyledi:
“Stablecoinlerin gelişmekte olan bir teknoloji olduğunu ve kanun yapıcıların bunun finansal sistem politikalarına nasıl uyduğunu dikkatlice düşünmeleri gerektiğini biliyoruz. Ancak, düzenleyicilerin sorumlu teknolojik yenikliklerin gelişmesine olanak sağlamasının önemli olduğuna inanıyoruz.”
Daha iyi olabilirdi…
ABD’deki bazı kripto ve blockchain yatırımcıları, düzenleyicilerin dijital varlık alanındaki mevcut yönetmeliklerinden dolayı acı çekti. 2019’da Goldman Sachs destekli Circle’ın CEO’’su Jeremy Allaire, belirsiz kripto düzenlemelerinden dolayı bazı şirketlerin projelerini başka ülkelere taşımak zorunda kaldığını açıkladı.
Gerçekten de, Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, ABD’deki katı düzenlemelerden dolayı ABD’yi uyardı. Bu tür düzenlemelerden dolayı, dijital ekonominin kontrolünün Çin’e geçtiğini söyledi.
Loading...
