Kripto para birimleri ile beraber hayatımıza giren blockchain teknolojisine sadece kurumlar değil, aynı zamanda bireyler de ciddi ilgi göstermeye başladı. Bu durum aslında ülkemiz Türkiye için de geçerli. Türkiye, Temmuz ayı başlarında yayınlanan 11. Kalkınma Planı ile önümüzdeki dört yıllık ekonomik yol haritasına blockchain’i dahil etmiş oldu.
Yayınlanan plana göre, Türkiye hükümeti blockchain teknolojisini kamu hizmetlerini geliştirebilecek yeni yaklaşımlardan birisi olarak görmekte. Bütün bu gelişmeleri göz önüne alacak olursak Türk hükümetinin şeffaflık, takip edilebilirlik ve hız sağlayan blockchain teknolojisini araştırdığı bir gerçek gibi gözükmekte.
Blockchain sadece yukarıdaki avantajları sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda masrafları da ciddi anlamda azaltıyor. Blockchain’in bütün bu avantajları gelecekte söz konusu teknolojinin çok fazla alanda kullanılabileceği anlamına gelmekte. Dijital para birimleri de kesinlikle ödeme yapma konusunda blockchain ile ortaklaşa kullanım görebilir.
Ölçeklenebilme Problemi Blockchain’in Daha Çok Kullanılmasını Engelliyor
Bütün bu avantajlara rağmen blockchain’in ve dijital para birimlerinin bütün evrene yayılmasının ve ana akım tarafından kabul edilmesinin önünde ölçeklenebilirlik yani ağın kapasitesi olarak bilinen büyük bir engel var.
Şu an için birçok blockchain çözümünün ölçeklenebilirlik kapasitesi oldukça kısıtlı. Bitcoin bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bitcoin ağı şu an için saniyede 7 işlem yapabilmekte ve lider kripto para biriminin 1-2 MB boyutundaki blok kapasitesi kesinlikle ölçeklenme ve büyüme açısından ciddi engel teşkile diyor.
Bitcoin’in ölçeklenebilirlik kapasitesi Visa veya MasterCard ile karşılaştırıldığında inanılmaz düşük boyutlarda kalıyor ve diğer iki geleneksel firma saniyede binlerce işlem yapabilirken, Bitcoin bir hayli geriden gelmekte. Durumu daha da kötü bir hale getiren şey ise, kullanıcıların artması durumunda Bitcoin ağının çabucak zaten sınırlarda olan limitlerini tamamen doldurabilecek oluşu şeklinde bilinmekte. Bitcoin’in limitlerini doldurması işlem ücretlerinin rekor kırmasına ve işlem sürelerinin de inanılmaz yükselmesine yol açabilir.
Ethereum bu sorunu Sharding teknolojisi, Bitcoin ise SegWit protokolü ile çözmeye çalışsa da, ölçeklenebilirlik hala problem olarak görülmekte. Ethereum kurucu ortağı Vitalik Buterin’in ölçeklenebilirlik için güvenlikten fedakarlık yapacağını açıklaması ile, durumun ne kadar kritik olduğunu kanıtlayabilir. Bitcoin SV’nin deasa bir katmanlık blok boyutu ise veri boşaltımı gibi birçok ağ sorununa yol açabilir ve kusursuz çözüm hala bulunabilmiş değil.
ILCoin’in RIFT Teknolojisi: Etkili Blockchain Ölçeklenebilirliği Sunan Yenilikçi Bir Protokol
Diğer projeler bu konuda başarısız olsa da, ILCoin Blockchain Projesi RIFT Protocol adında yenilikçi bir teknoloji geliştirdi. Söz konusu teknoloji blockchain ağlarının ölçeklenebilirlik problemini tamamıyla bitirmeyi hedefliyor.
RIFT standart kazılabilir blokların birinci, kazılamayan Mini blokların ise ikinci katmanda yer aldığı iki katmanlı bir ağa sahip. Standart bloklar ikinci katmandaki kazılamayan katmanlar için referans barındırırken, mini bloklar ise direkt işlem referansları barındırıyor.
RIFT. ilk ve ikinci katman blokları arasında eş zamanlı senkronizasyon sağlar ve mini bloklar birbirlerinden ayrı olarak senkronize edilir. Bu diğer ölçeklenebilirlik çözümlerine kıyasla ciddi hız bir hız sağlar ve blok zinciri üzerinde herhangi bir büyük dosya türünü saklama yeteneğini verir.
ILCoin geliştiricileri RIFT’in blok boyutunu test ortamında 5 GB yapmayı başardı. Bu da protokolün saniyede 10 milyon adete kadar işlem yapabilmesinin önünü açarken, toplam işlem sayısı, blok zamanı ve Mini blok sayısından da feragat etmedi.
ILCoin’in blockchain ölçeklenebilirlik sorunundan teknolojinin hiçbir avantajından feragat etmeden kurtulduğunu güvenle söyleyebiliriz.
Ayrıca RIFT, % 51 ve kuantum atakları dahil olmak üzere blok zincir teknolojisinde ortak tehditlere karşı sertifikalı koruma sağlayan üç düğümlü bir savunma sistemi olan ILCoin’in Komuta Zinciri Protokolü (C2P) aracılığıyla gelişmiş güvenlik sağlar. RIFT’in ve diğer ILCoin projelerinin temelini oluşturan C2P bu yılın başlarında piyasaya sürüldü.
RIFT aslında Merkeziyetsiz Bulut Blockchain (DCB) platformunu oluşturmak için önemli bir öncül adım ve bu platform tamamıyla şifreli ortamda veri depolama gibi önemli hizmetleri direkt olarak işletmelere sunacak.
ILCoin Kasım ayının ikinci bölümünde RIFT’i piyasaya sürecek ve blockchain sektörünü değiştirecek. ILCoin‘in resmi internet sitesini buradan takip edebilir veya projenin Telegram kanalına buradan ulaşabilirsiniz.