Kriptoda bilişsel yanlılıkları incelediğimiz serimizin üçüncü kısmında, doğrulama yanlılığı, biliyordum yanlılığı ve korelasyon illüzyonu kavramlarını ele alacağız.
Doğrulama Yanlılığı
Doğrulama yanlılığı, kişilerin bir bilgiyi ararken, seçerken, yorumlarken ya da hatırlarken kendi düşünce ve inançlarına uygun olan kısımları tercih etme eğilimidir. Yani, insanların seçtikleri bilgiler genellikle inançlarını pekiştirme yönünde olurken, bu durum işlerine gelmeyen bilgileri göz ardı etme eğilimini de beraberinde getirir. Doğrulama yanlılığı, finansal piyasalarda en yaygın görülen bilişsel yanlılıklardan biridir ve birkaç önemli nedeni vardır:
- Hepimiz aldığımız kararların doğru olmasını arzu ederiz; hata yapmak bizleri olumsuz hissettirir.
- İnsan beyni, karşılaştığı problemleri hızlı bir şekilde çözmek üzere evrimleşmiştir; bu nedenle, bilişsel çelişkiye neden olacak fikirleri reddetme veya inkâr etme eğilimindeyiz.
Aldığımız kararın yanlış olması, bize kötü bir hissettirir ve bu olumsuz hissi engellemek için kendi fikirlerimizi doğrulayan kaynaklara yöneliriz. Örneğin, birçok yatırımcı kötü haberleri görmezden gelerek ellerindeki varlıkları tutmaya devam ederken, fiyatlar düşse bile “elbet yükselecek” düşüncesiyle hareket eder. İyi bir yatırımcı ise her zaman şüpheci olmalı, belirli stratejiler ve planlar oluşturmalı, bir işlemde ne kadar süre kalacağını ya da hangi koşullarda işlemden çıkacağını önceden belirlemelidir. Durum hoşuna gitmese de, gerçeklerle yüzleşmek ve sıkıntılı durumdan kurtulmak için yollar aramak önemlidir.
Diğer yandan, insanların benzer düşüncelere sahip olma hissi, gerçekte hiçbir anlam ifade etmese de, birçok kişi için rahatlatıcı olabilir. Çünkü insanlar, başkalarının da kendileriyle aynı kaderi paylaşmasından hoşnut olurlar ve “Hep beraber benzer bir şeyi düşünüyorsak, bu doğru olmalı” hissine kapılırlar. Kayıp yaşadıklarında, kaybeden diğerlerini arayarak durumu meşrulaştırmaya çalışır ve yaşadıkları kaybı kabul etmekte zorlanırlar. Bu noktada kendinize şu soruyu sormak faydalı olabilir: “Benimle aynı fikirde olan kişileri mi yoksa herkesin görüşlerini mi dinliyorum?”
Biliyordum Yanlılığı
Biliyordum yanlılığı, bir olay yaşandıktan veya kanıtlandıktan sonra kişilerin o olayı önceden bildiklerini iddia eden bir bilişsel önyargıdır. Bu durum, özellikle borsa ve kripto piyasalarında sıkça karşımıza çıkar. İnsanlar, yaşanan yükselişleri, düşüşleri, siyah kuğu olaylarını, ekonomik krizleri ve savaşları çok önceden tahmin edebildiklerini ifade ederler. Örneğin, 2008 Ekonomik Krizi gerçekleştiğinde birçok analist, krizin beklenildiği kadar bariz olduğunu, kendilerinin o dönemde işlem yapsaydı büyük kazançlar elde edeceklerini belirtmişlerdir. Ancak, o dönemde birçok kişi önemli kayıplar yaşamıştır.
Kripto piyasalarında da benzer örneklerle karşılaşmaktayız. Birçok fenomen ve trader, olası düşüş ve yükselişleri her seferinde bildiklerini iddia etmektedir. Mantıken, bu kadar çok kişi piyasanın gidişatını doğru bir şekilde tahmin edebilseydi, çok daha fazla kişinin zengin olması ve bu kişilerin platformlarda insanlarla uğraşmasına gerek kalmaması gerekirdi. Örneğin, Bitcoin 15.479 dolardan geri döndüğünde, birçok kişi piyasaların daha da düşeceğini bekliyordu; oysa sosyal medya platformlarında, çoğu kişi o dönemde insanlara alım yapmalarını önerdiğini ifade ediyor. O dönemde büyük oyuncular dışında kimse cesaret edip işlem yapmamıştı. Bir şeyi bilmek ile eyleme geçmek arasında büyük bir fark vardır; kişinin bir şeyi biliyor olup olmadığını gösteren en büyük işaret, işlemde olup olmadığıdır.
Korelasyon İllüzyonu
Korelasyon illüzyonu, gerçekte ilişkili olmayan iki değişken arasında bir ilişki varmış gibi algılamaya denir. Belirsizlik durumunda bir konuya netlik kazandırmak, bireylerin daha rahat hissetmesine yol açar ve bu durum, bizleri örüntüler aramaya ve anlam çıkartmaya yönlendirir. Örneğin, birçok yeni yatırımcının trade hayatına başlarken öğrendiği ilk konulardan biri olan formasyonlar (alçalan üçgen, yükselen kama vb.) da bu örüntü arama hissiyatından kaynaklanmaktadır. Yeni kullanıcılar, piyasada başkalarının görmediği ilişkileri yakalamaya çalışırken, gerçekte ilişkisiz iki parite arasında bağlantı bulma çabası içerisine girebilirler.
Örneğin, bir dönem LTC ve LINK coin’lerindeki yükseliş ve düşüşlerin Bitcoin’deki hareketleri sinyal verdiğini ifade eden yazılar dolaşmaktaydı. Bu tür bir düşünce yapısına sahipseniz, hatalı varsayımlara dayalı işlemler yapma olasılığınız oldukça yüksektir ve kayıp yaşamanız kaçınılmazdır. Finansal piyasaların, tek bir coin’den bağımsız ve çok daha büyük bir yapı olduğunu hatırlamalı, kolay yoldan ve tek bir taktikle para kazanma çabalarının genellikle hüsranla sonuçlandığını unutmamalısınız. Faiz oranları, enflasyon, küresel dolar rezervi miktarı, ülkeler arası ilişkiler ve mikro-makroekonomik olaylar gibi birçok faktör piyasaları etkilemektedir.