Bitcoin Yükselişi: Matt Hougan’dan Çarpıcı Tahminler
Bitwise’ın CIO’su Matt Hougan, Bitcoin rallisinin hız kesmeden devam edeceğini ve BTC fiyatının 500 bin dolara ulaşma potansiyeli taşıdığını belirtti. ABD’de spot Bitcoin ETF ihraç eden önde gelen şirketlerden biri olan Bitwise’ın CIO’su, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Hougan, Donald Trump’ın seçim zaferinin ardından Bitcoin’in (BTC) kolaylıkla 100 bin dolara ulaşabileceğini savundu.
Hougan, şu ifadeleri kullandı: “Piyasada geri çekilmeler yaşanabilir, çünkü Bitcoin çok hızlı bir yükseliş kaydetti. Ancak 100 bin dolar seviyesi çok yakında görülebilir. BTC, 500 bin dolara ulaşana kadar ayı piyasası yaşanması pek olası değil.”
Bitcoin Yükselişini Sürdürecek
Bitcoin yanlısı olan Donald Trump, 6 Kasım’da ABD’nin 47’inci başkanı olarak seçilmiştir. Trump, 20 Ocak’ta görevi Joe Biden’dan devralacak. Trump’ın seçim zaferiyle birlikte Bitcoin’in (BTC) boğa koşusuna girmesi ve 20 Ocak’a kadar altı haneli seviyelere ulaşması bekleniyor.
Birçok analistin 100 bin dolar hedefinin ortasında, kurumsal isimlerden de tahminler gelmeye başladı. 3,83 milyar dolarlık spot Bitcoin fonunu yöneten Bitwise’ın CIO’su Hougan, BTC’nin fiyat oynaklığına dikkat çekti. Hougan, 500 bin dolar seviyesinin potansiyel bir hedef olduğunu ve Bitcoin’in olgunlaşmaya devam ederek bu seviyeye ulaşacağını öngördü.
Hougan, hükümetlerin borçlanma sürecine girmesi ve fiat para birimlerinin (dolar gibi) değersizleşmesi ile Bitcoin’e olan talebin artacağını ifade etti. Kurumsal talebe de dikkat çeken Hougan, Bitcoin’in değer saklama aracı olarak önem kazanacağını vurguladı. Bitwise CIO’su, şunları kaydetti: “Kripto piyasası, spot Bitcoin ETF’lerin büyük başarısı ve kripto yanlısı politika yapıcıların yükselişiyle önemli bir yol kat etti. Ancak Bitcoin, merkez bankaları ve kurumların değer koruma amacıyla satın aldığı altın gibi tercih edilen bir varlık haline gelene kadar daha gidilecek uzun bir yol var.”
Hougan’a göre, BTC’nin altın ile aynı seviyeye ulaşabilmesi için geniş çapta yatırım yapan grupların (kurumsallar, hükümetler vb.) dikkatini çekmesi gerekmektedir. Bu denklemde, en büyük eksik parçanın merkez bankaları olduğu vurgulandı.