İçerik
Kripto para şirketlerinden Bakkt’ın eski CEO’su olan Kelly Loeffler bundan birkaç hafta önce Senatör Johnny Isakson’un yerini alarak ABD Senatosu’na girdi.
Loeffler senatör olduktan sonra 24 Ocak-14 Şubat tarihleri arasında eşiyle birlikte aldığı 1.27-3.1 milyon dolarlık hisseleri elden çıkardı. Kendisinin bu işlemi yaptığını biliyoruz çünkü Loeffler bu işlemleri yaptığı Senato’ya bildirmek zorundaydı.
Loeffler’in yaptığı bu işlemler şu anda büyük bir tartışma yol açmış durumda. Çünkü kendisi bu hisseleri elden çıkardıktan birkaç hafta sonra ABD borsalarına Koronavirüs dalgası vurdu. Loeffler’in sattığı hisselerin değeri, Loeffler onları sattıktan sonra üçte bir oranda düştü.
Şimdilik ortada şüphelenmeye yol açacak bir şey yok. Loeffler ABD borsaları düşüşe geçmeden önce Koronavirüsün borsayı nasıl etkileyeceğini öngörüp bu hisseleri satmış olabilir. Fakat insanlar buna pek inanmıyorlar. Hatta Loeffler’in masum olduğundan da şüpheleniyorlar.
Şüphelerin Kaynağı
Senatör Kelly Loeffler ilk satış işlemini eşiyle birlikte 24 Ocak tarihinde yaptı. Loeffler bu tarihte Resideo Technologies adlı bir şirketten aldığı 50.001-100.000$ dolar değerindeki hisseleri elden çıkardı. Loeffler bu hisseleri sattıktan sonra şirket hisseleri yarı yarıya değer kaybetti. Bu noktada değinmemiz gereken iki nokta var: Bir, Loeffler’in eşi; iki, 24 Ocak tarihi.
Loeffler’in eşini tanıyor olabilirsiniz. Kendisi şu anda New York Menkul Kıymetler Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve Intercontinental Exchange’in (evet, Bakkt’ın sahibi olan Intercontinental Exchange) CEO’su olan Jeffrey C. Sprecher. The Daily Beast’in haberine göre bu ikilinin toplam servetinin 500 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.
Bir de 24 Ocak tarihinin önemli olduğunu söylemek gerek. Çünkü tam bu tarihte, yani Loeffler bu işlemi yaptığı gün, ABD Senatosu Sağlık Komitesi her senatörün katıldığı, basın mensuplarına kapalı bir toplantı düzenledi. Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Anthony Fauci gibi isimlerin de katıldığı bu toplantıda Loeffler de yer aldı. Yani Loeffler henüz borsalar düşmeye başlamamışken, yalnızca senatörlere özel olarak düzenlenen toplantıda Koronavirüsü hakkında bilgilendirildi ve tam da Koronavirüs hakkında bilgi aldığı gün yüklü miktarda hisse sattı.
Kendisi ve eşi şubat ayının ortalarına dek bu ve bunun gibi toplamda 29 farklı işlem yaptılar. Bu 29 işlemden 27 tanesi satış, geriye kalan 2 tanesiyse hisse alım işlemiydi. Bu arada, Loeffler’in bu süreç içerisinde yeni satın aldığı hisselerden biri Citrix adlı bir yazılım şirketine aitti. Ne ilginçtir ki bu şirket insanların uzaktan çalışmalarını kolaylaştıran yazılımlar üretiyor.
Burr ile Bağlantısı
24 Ocak tarihinde düzenlenen toplantıdan sonra yüklü miktarda hisse satan tek senatör Loeffler değil. Cumhuriyetçi Parti üyesi Senatör Richard Burr de aynı zaman dilimi içerisinde 500.000-1.000.000 milyon dolar değerinde hisse sattı.
Richard Burr bu hisseleri tam da ABD borsaları düşüşe geçmeden önce elden çıkardı. Kendisinin bu hareketi biraz şüphe uyandırıyor. Çünkü Burr, 2012 yılında kongre üyelerinin ‘insider trading’ yapmalarını yasaklamak için hazırlanan bir tasarıyı reddetmişti. İlginçtir ki bu tasarıyı yalnızca 3 kişi reddetmişti.
Peki Richard Burr’ün Kelly Loeffler ile ne gibi bir bağlantısı var? Normal şartlar altında bu iki isim arasında somut bir bağlantı yoktu. Ta ki…ocak ayına kadar. Loeffler ve Burr, 24 Ocak tarihinden çok kısa bir süre önce Senato’da yan yana oturdular. Bu ikilinin ne konuştuğu, neleri tartıştığı bilinmiyor ancak bu durum epey şüphe çekiyor.
Loeffler’den Yanıt Geldi
Loeffler 24 Ocak tarihinden sonra, yani hisseleri sattıktan sonra, sosyal medya hesabından Koronavirüs ile ilgili çeşitli paylaşımlar yapmaya başladı. Muhalefet tarafının Koronavirüsünün etkilerini abarttığını söyleyen Loeffler, “ekonominin iyi durumda olduğunu, istihdamın arttığını” söyleyip durdu.
Kendisi bu yorumları yaparken insanlar Loeffler’i insider trading yapmakla suçlamaya başladılar. Loeffler bu iddialara kısa süre içerisinde yanıt verdi ve böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Loeffler’in kendini savunma şekli ise epey ilginç: “Bilmiyordum.”
Evet, Loeffler söz konusu işlemlerden haberinin olmadığını söylüyor Kendisinin konu hakkında yaptığı açıklamalar şu şekilde:
“Bunlar tamamen saçma ve asılsız iddialardır. Portföyümdeki yatırım kararlarını kendim vermiyorum. Yatırım kararlarını benim adıma birkaç farklı üçüncü-parti danışmanlar veriyor. Bu sırada bana veya eşime haber verilmiyor… Senato’ya verdiğim beyanda da görülebileceği üzere benim bu işlemlerden ancak 16 Şubat 2020 tarihinde, işlemler yapıldıktan üç hafta sonra haberim oldu.”
İnsanlar İnanmıyorlar
Loeffler kendisinin insider trading yapmış olamayacağını çünkü bu işlemlerden haberinin dahi olmadığını söylüyor. Ancak insanlar kendisinin bu savunmasına pek inanmıyorlar.
do I believe her? pic.twitter.com/BDJMT2CikI
— Kel: A cog in the Hope Factory (@KelinWonder) March 20, 2020
Twitter’daki bir kullanıcı Loeffler’in savunmasını da hiç inandırıcı bulmuyor ve kendisinin savunmasını şöyle yorumluyor:
“Kendini savunmak için ‘Servetime servet kattığımın farkında değildim’ demek de garipmiş. ‘Aa, o uyuşturucuların cebimde olduğunu bilmiyorum’ demeye benziyor.
lol no one believes this
— Cernovich (@Cernovich) March 20, 2020